Öyle bir geçti ki zaman.
Sırayla tüm sevdiklerimizi manevi olarak kaybettik.
Bölündük , bölündük ve bölündük...
Önce vatanımızda bölmeye çalıştılar bizi ayrım çıkardılar oysaki hep kardeştik.
Sonra bu papyonlu amcalar futbola merak sardı.
2 büyük yaratılmalıydı ve bunun ilk koşulu 3. Büyüğü yok etmekti.
Bunuda bir nevi başarıp kaleyi içten fethettiler.
Babalar çocuklarına oyuncak yerine klüp aldırarak yok ettiler Türkiye’nin en büyük çınarını.
Bu çocuk öyle haylazdı ki diğerlerine hiç benzemiyordu ve aklını kullanamıyordu.
İlk önce yıllarını Beşiktaş’a vermiş insanlar küstü tribüne, sonra maça gelen taraftarı dövdürüp yıldırma politikaları..
Amaç aileyi birbirine kırdırıp dışardan ayak kaydırmaya yönelikti.
Biz birbirimizi yerken birde baktık ki Beşiktaşımız farklı boyutlara gitmiş.
Ancak burda zarar gören sadece biz taraftarlar değildik.
Başka uyutulanlar da vardı..
Başkan dediğimiz adam öncelikle “kardeş” olduğu kişilerden darbe yedi.
Şampiyon olmasını istediği takım oysa kuyusunu kazıyordu.
Gördü ama iş işten geçmişti.
Sonra yeni kardeşler aradı.
Aziz başkanını kendine örnek almıştı.
Hatta beraber yurtdışına deplasman bile yapmışlardı.
Ondan öğrenmişti Temizleyecekti bu tribünü..
Onun kardeşliğini de dün sahada penaltı noktasında oluşan çukura düşerek gördü.
Wolfsburg maçında Federasyon başkanıyla sarmaş dolaş olmuştu.
Yeni kankasıydı.
O da çektiği mesajı gazetelere servis ederek ayağını kaydırmıştı.
En sonunda anladı ki tek dostu dövdürdüğü taraftarıymış.
Ama bunu da gördü ki artık bozulmuş bir tribün vardı arkasında ve yalnızdı.
İşte böyle bitirdiler güzellikleri bir bir.
Herşey sırasına uygun gelişti.
En sonunda işi abartıp kara bir leke olan Turkcell Süper Ligi’ni bitirmeye geldi ve bunda da başarılı oldular.
Malesef bu lig dün akşam oynanan Fenerbaçe-Beşiktaş maçında ki penaltı çukurunda bitmiştir.
Evet başardılar.
Sırada ki şarkı bütün papyonlu amcalarımıza gelsin...
Helal Olsun!...
19 Nisan 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)