20 Ağustos 2009 Perşembe

Şampiyonlar Ligi ve Beşiktaş . . .

Bildiğimiz üzere Beşiktaş 2008-2009 sezonunda müthiş bir grafik yakalayarak sezonu 19 yıl aradan sonra çifte kupayla kapattı. Bu birçok otoriteye göre harika bir olaydı. Taraftarın yıllarca beklediği olay gerçek oluyor ve yurdun 4 bir yanında kutlamalar yapılıyordu. Ancak gelen bu şampiyonluk beraberinde bir konuyu daha gündeme getirdi. Avrupa’da başarı… Evet Beşiktaş 6 yılda birde olsa şampiyon oluyordu. Kimine göre böyle kaç senede bir şampiyon olabilirdi ancak Beşiktaş. Kimine göre de federasyon taraflı olmasa Beşiktaş 2000li yıllara damga vurabilirdi. Herkesin bu konuda ayrı fikirlere düşmesine rağmen ortak oldukları bir konu vardı. Beşiktaş ne zaman Avrupa’nın elit takımları arasına girebilecek ? İşte bu sorunun olumlu cevaplanması için herkes bu seneden çok ümitliydi.Sivas’ın da Şampiyonlar Ligi’nden elenmesiyle Beşiktaş’ın kasasına giren para 50 milyon € ‘ dan fazlaydı. Bu parayla üst düzey birkaç futbolcu alınacak ve Beşiktaş taraftarının istediği başarıya ulaşacaktı. Görüşler hep bunun üzerineydi ancak yönetim belki üst düzey transferler yapamadı ama eksik bölgelere nokta transferler yaptı. Yıllardır sol bek sıkıntısı yaşayan takıma Gaziantep’ten İsmail Köybaşı transfer edildi. Bu futbolcu yıllarca Beşiktaş’ın dinamosu olacağı konusunda spor medyası birleşti. Defansın ortasına transfer edilen Matteo Ferrari ise birçok kişi tarafından eleştirilmesine rağmen övgü dolu sözler de almasını bildi. Ferrari’yi eleştirmek için daha zamanımız olduğunu düşünüyorum. Sonra defansın sağına Karşıyaka’dan gelecek vadeden Rıdvan transfer edildi. Rıdvan’ın kumaşının sağlam olduğu taraflı tarafsız herkes tarafından kabul edildi.Ve asıl bomba Nihat Kahveci.Beşiktaş’ın evladı Nihat biraz da bin bir türlü nazla Beşiktaş’ına transfer oldu.Para bakımından gayet dolgun bir para alacak olmasına rağmen hem taraftar Nihat’ı hem Nihat taraftarı çok özlemişti.Şuan beklentiler Nihat’tan oldukça büyük ve zamanla Nihat’ın taraftarı futbol yönüyle doyuracağına inanmaktayım.

İşte bu transferlerle Beşiktaş yeni sezona girdi.Ancak kanaatimce bir 10 numara hatta Mustafa Denizli’nin beyanıyla bir 10,5 numara transferi gerekli diye düşünüyorum.Çünkü forvete top taşıyacak adam maalesef ki yok.Bu işi biraz Tello biraz Yusuf yapmaya çalıştı ancak yeterli olduklarını düşünmüyorum.Bu transferi gerçekleştirirse Beşiktaş’ın Şampiyonlar liginde iyi bir sonuç alacağını düşünüyorum.En basitinden düşünmek gerekirse Beşiktaş’ın son yıllarda ki en kalitesiz kadrosuyla Ertuğrul Hoca yönetiminde hem Liverpool’u hem Marsilya’yı yendiğini düşünürsek ve son maça kadar hala bir tur atlama şansı olduğunu hatırlarsak bu kadronun Şampiyonlar Ligi’nde iş yapmayacağı düşüncesinin olumsuz olduğunu anlarız.

Bu yüzden biz taraftarlar olarak Hocamıza ve futbolcularımıza güvenmeliyiz.Sonuç ne olursa olsun yanlarında olduklarını göstermeliyiz.Taraftarın bunca yıldır Avrupa’da ne kadar başarı istediğini onlara inandırmalıyız ve son nefesimize kadar Beşiktaş diye haykırmalıyız.

Saygılarımla . . .